26 Haziran 2022 Pazar

GÖKYÜZÜM

Bir göğün altında o göğü hiç görmeden geçiyor günlerimiz. Günün doğuşunu çalan alarmlarımızdan, günün bittiğini saatlerimizden öğreniyoruz. Başımızı çıkartıp hapishanelerimizin pencerelerinden bakmıyoruz bile gökyüzüne. Hoş, baksak da binalardan ulaşamıyoruz ona. Ne üzücü öyle değil mi? Zenginliğin içerisinde kucakladığımız yoksulluklarımız. Tüm bu yoksulluklara inat nadir günlerden birini yaşıyorum bugün, gökyüzünü seyreyleyebildiğim nadir günlerden birini. Gökyüzünün altına uzanıyorum, yemyeşil çimenlerin serinliği ile ferahlatıyorum gönlümü, evrenin sonsuzluğunu ve onun bir parçası oluşumu hissediyorum, bulutların seyrini izliyorum, seyir halindeki bulutların altında dans eden kuşları. Tüm kâinat dönüyor, bulutlar eşlik ediyor bu dönüşe; ben de dönüyorum, ben de yol alıyorum akışa karşı koymadan, evrenin bir parçası olan varlığımı yalnız bırakmadan. Doludizgin çağlaması gibi bir nehrin eşsiz bir düzen ve bilgelikle devam ederken hayat en büyük hatanın hakikati inkâr etmek olduğunu görüyorum. Tüm bu düzeni yıkarak kurmuş olduğumuz düzenin bize getirmiş olduğu mutsuzluklardan şikâyet ederken, huzurun bu inkâra ortak olmamaktan geçtiğini görüyorum. Tüm varlığımla bu evrenin bir parçasıyım tüm varlığımla evrenin kendisiyim. Yüreğimi hakikatten kopartarak değil hakikate emanet ederek yaşamayı seçiyorum…








 

YENİ HAYAT

Yeni evde ilk gün… Penceremi sonuna kadar açtım, göğü doldurdum odama, her bir yıldıza ayrı bir dileğimi emanet ettim. En güzel dualarımı bu...