Bazen…
Satırlarımı tek düzeliği yıkan bir kelime ile başlatmanın en
doğrusu olduğuna karar verdim. Zira bu gün doğan gün, hayatlarımızın ve
benliklerimizin düzensizlik içinde yakalamış oldukları düzenin ahengini
hissettirdi bana. Elbette her birimiz kendimizi güvende hissetmek istiyor ve
bir düzenle desteklenmemiş hiçbir güven duygusunun ruhumuzu tatmin etmeyeceğini
biliyoruz. Düzeni yakalamak ne kadar mümkün? Hayat bize bunu ne kadar sunar?
Herkes için farklıdır. Fakat ruhumuz düzeni arzularken fazlaca uzun süren, tekrar
eden koşul ve hislerin birer pranga gibi bizi zincirlediklerini ve bu seferde
özgürlük ihtiyacımızın susuz kaldığını görürüz. Öyle ya kuşlardan daha özgür
olmayı arzular insan, öyledir de. Hapsolduğumuz bedenlerimizin ardında sonsuz
deryalar kadar özgür bir ruh taşırız benliğimizde. Bir gün yağmurlu, bir gün
güneşli; bir gün karalar bağlamış, bir gün göz alan bir ışıltıyla karşımızda.
İnişleriyle çıkışlarıyla, kan revan içinde kaldığımız yokuşlarıyla, dağları
tepeleri aşıp da vardığımız ışıl ışıl denizleriyle… Yaşamak, ne muhteşem bir dans…
Sonsuz şükranlarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder