Evet, bomboş duvarların arkası gök kuşağı. Lakin bu gök kuşağına ulaşmak o kadar kolay değil. Bir şeye ulaşmak için önce ondan haberdar olmak ve ona ulaşmak için çaba sarf etmek gerek. Oysa bizler ne gözümüzün önünde duran bomboş duvarlardan ne de onun ardındaki gök kuşağından habersiziz. Kendimize ördüğümüz soğuk duvarlardan haberimiz bile yok. Belki de en kötüsü onlara alışmışız. Kendimizi korumak uğrana, daha güvende hissetmek uğruna tüm renklerden soyutlamışız ruhumuzu. Renksiz bir hayat... Yaşamak, hayatın tüm renklerini hissetmekken... Bu bir tercih mi yoksa hiç farketmeden hayatın akışı içinde kötülüklerden kendimizi korumaya çalışırken kötülüğün içine kendimizi hapsedişimiz mi? Bunun bir önemi yok, önemli olan şey o duvarları yıkabilmek. yıkacak kuvveti kendinde bulabilmek. Bir zamanlar sahip olup da kaybettiğimize kavuşabilmek. Renklere, hayatın renklerine... Dünyanın tüm renklerine... Yüreğimize, merhametimize, sevgiye...NOT:Resimde bir çocuk tasvir edilmiştir. Çünkü renkleri gerçekten görebilen yalnızca çocuklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder